[DOWNLOAD] "Bilinç ve Zaman" by Yunus İlik & Murat Ukray " Book PDF Kindle ePub Free
eBook details
- Title: Bilinç ve Zaman
- Author : Yunus İlik & Murat Ukray
- Release Date : January 30, 2018
- Genre: Life Sciences,Books,Science & Nature,
- Pages : * pages
- Size : 3027 KB
Description
Her şey çevresiyle etkileşimsel bütünlükte anlamlı olmaktadır. Soralım yine de;
Bütünü parçalarından fazlası yapan nedenler nelerdir?
Evrende neyin ifadesiyiz?
Canlılık, bilinç, ruh, duygular artık anlaşılabilir midir?
Canlılık hız farklarından mı oluşmaktadır?
Hızlı bileşenimiz olan elektriğin; canlılığın ve bilincimizin oluşumunda nasıl bir etken olmaktadır?
Bizleri oluşturanlardan beden, duygular, bilinç, ruh diye tanımladıklarımız arasında bağlantılar nasıl kurulmaktadır? Soruları, günümüzde enerjiler arası bağlantı, etkileşim nasıl kurulmaktadır? Sorusu gibi olduğu, yani herşey gibi onlarında enerji olduğu anlaşılmıştır.
Ruh olarak tanımladık, zihin-beden arasında bağlantıyı kurmaya, duyguları anlamaya çalıştık. Bilincin, algının tüm bunlarla nasıl bir ilişkisi olabileceğini sorguladık. Genelde öyle oluyor ya, bütünün önce parçalarını anlamaya, parçalara ayırıp anlamaya çalışmanın sorunlarının izlerini sürüp bütünle olan etkileşimini görmeye yöneliyoruz.
Zamanın içinde zaman geçirmemize rağmen bilincimizle, canlılığımızla nasıl bağlantılı olduğunu görmezden geldik. Günümüz dünyasının ulaştığı bilgi, yaşamsal deneyimlerin kaydedilip aktarılması, izlediğimiz filmlerden tutun da, deneyimlerimizin hızlı etkileşimiyle zaman aralıklarını orduk. Sınır sistemimize benzeyen internet ağları oluşturduk. İnsanlık olarak yapay zekalar geliştirdik. Hücre ile beden benzeri; canlıyla tüm canlılığın, ekosistemin, varlığın etkileşim örüntüsü olduğunu, etkileşimsel örüntüde anlamı olduğunu öğrendik. Belki de oluşturduğumuz yeni anlamlar gelecekte oluşacakların parçalarıdır. Değişim devam ediyor. Görünen o ki, canlılar bu evrenin en ileri evrensel enerji alanlarıdır.
Soralım kendimize; Evrende canlılıktan daha anlamlı bir şey var mıdır?
Dünya bilinci çağlardır. Biriktirdiği bilgi ve deneyimlerini, oluşumun başlangıcından itibaren nesiller boyu aktarmış, ekosistemiyle bir bütün olarak evrilmiştir. Ulaştığı bilinç halini çevresiyle etkileşimsel döngü içinde hep yeniden şekillendirmiştir. Dönüşümsel etkileşimin hiçbir zamanının aynı olmayışı temel evrensel durumun etkisiyle de zamanda evrilmiş ve günümüz dünyasının paradigmasına ulaşmıştır. Evrimsel örüntüye paralel gelişen teknolojik entegrasyonla bilgi, zamanda çok yoğun etkileşebilmiştir. Dünya üzerinde artan sınır hücresi sayısı yani artan canlı sayısının olumlu bir yanı ise, bilginin etkileşimini artırmış olmasıdır.
Platon’un idealar dünyasında var olanın kendi başına var olamayacağını, var olanın öncül bir mükemmeli olmalı düşüncesiyle hareket ettiği görülüyor. Bu düşünceye bi eleştiriyle başlayıp daha sonra eleştiriyide eleştirelim. Diyelim ki bu düşünceye evrimin, zamanın itirazı var. Buna böyle devam edersek başlangıç içinde, uzaylar içinde başlayan evrenler olsa bile bugünki mantık yine en başa dönmemizi söylüyor.
Yani ilk nasıl oluştu? Bu oluşum öncesi uzay diyeyim en mükemmel saf hali olan BİR nasıl oluştu. 1’de ise hiçbir özellik olmamalı yani nasıl olurda idea’lar oradan kaynaklanır. Demek ki varlık oluşumu bi süreç, evrim olur gibi. Sondan başa dönsekte bi süreç, baştan başlamış olsakta bi süreç. Bu ifadeler BİR döngüsü içinde doğru olabilir. İdealar nereden geldi çünki sonuç olarak idealar BİR de olmamalı çünkü BİR farklılık barındırmıyor.
Aslında her şeyi BİR kapsar, o kaynak potansiyeller alanıdır. Haliyle her şeyle aynı alandadır. Bi nevi potansiyeller alanıyla varlık aynı şeydir, benzerdir. O halde Platon’un idealar kuramının kaynağı ve kendisi bu evrendedir, bu evrendir.
Günümüz bilim dünyasında çoklu evrenler düşüncesi oldukça yaygındır. O halde evrenlerin olduğu daha dev uzaysal kaynaklar, alanlar olmalıdır. İşte BİR belkide bizimde içinde evrildiğimiz vede kısmen farklılaştığımız her şeyin kaynağı, alanıdır. Evren büyük tabii ancak büyüklük hep yanıltıcı olmaya devam etmiştir. Belkide hiper bir uzay hatta uzaylar alanında olabiliriz. Belki ama eğer doğru bı düşünce şekliyse bu ilk soruyu yinede değiştirmiyor.
İlk başlangıç diye bir şey var mı?